Oyuncak
yetişkinlerin dünyasının önsözü gibi, çocuklar bu oyun aleminde büyüklerin
yaptığı ne varsa deneyimliyor, Barbie bebeklerin saçları taranıyor, binalar
inşa ediliyor, bazı oyunlarda arkadaşlarla rekabet ediliyor. Yetişkinlerin o
gizemli, uzak ve garip dünyası bu oyunlarla öğreniliyor, adeta hayata
hazırlanıyor bir çocuk. Tabi çocukluğun o sonsuz neşesi içerisinde.
Oyun, sadece çocuklar için değil, yetişkinler de özel bir
süreç. Haberler, iş güç, banka sırasına girmek, bakkaldan bir ekmek almak gibi
bütün o sıkıcı süreçlerin dışında, ayrı ve güvenli bir evrende zekamızı, hayal
gücümüzü sergileme olanağı veriyor oyun. Oyuncak
bu yüzden değerlidir.
Bireyler cinsiyet rollerini çocukken kavramaya başlıyorlar,
erkek çocuklar çoğunlukla babalarını, kızlar annelerini rol model olarak
seçiyorlar, erkekler “erkek” gibi, kızlar “kız” gibi davranmayı öğreniyorlar.
Bu konuda epey olumsuz davranış modelleri öğretiyoruz çocuklara, erkekler daima
cesur ve atak olmalı, ağlamamalı, duygularını saklamalı, kızlar hanım hanımcık
ve neşeli olmalı, herşeye burnunu sokmamalı.
Bu davranış kalıplarıyla beraber, onlar için seçtiğimiz
oyuncaklar da değişiyor. Erkek çocuklara araba ve tabanca gibi erkek oyuncakları, kızlara bebekler
satın alıyoruz. Uzman pedagog Sevil Yavuz’a göre, aileler erkek çocukların kız oyuncakları oynaması konusunda
endişeliler. Diğer yandan kızların erkek oyuncakları oynaması konusunda o kadar
endişeli davranmayabiliyorlar. Bir erkek çocuğa “sen erkeksin kız
oyuncaklarıyla oynama” dememek gerekiyor. Çünkü böyle bir durumda erkek çocuğun
hiç ilgisi olmadığı halde kız oyuncaklarına ilgisi artabiliyor.
Çocuk oyuncakları
konusunda, çocuğunuza her tür oyuncakla oynaması için fırsat verin, oyuncağın
cinsiyeti olmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder